Belçikalı Bir Mimar Kendi Ofisini Kenevir betonu ve Doğal Malzemelerle İnşa Etti

Stüdyonun kurucusu Chris Van Laethem'in evinin arka bahçesinde konumlanan yapı, hem üç kişilik bir çalışma alanı hem de doğal yapı malzemelerinin kullanımını sergileyen bir showroom niteliğinde.

Malzeme Seçimi ve Yapısal Özellikler

Projede öne çıkan sürdürülebilir malzemeler:

  • Duvarlar: Kenevir betonu (Hempcrete)

  • Dış Cephe: Sedir ağacı kiremitleri ve kırmızı tuğla

  • Zemin: Geri dönüştürülmüş cam köpüğü granülleri

  • Çatı: Ahşap strüktür

Önemli bir nokta olarak, temel dışındaki hiçbir yapı elemanında beton kullanılmadı. Seçilen doğal malzemeler hem yapısal hem de bitiş elemanı olarak çifte işlev görüyor.

Tasarım ve İşlevsel Özellikler

  • Konum: Ana evin bahçesinde, yan yola yakın

  • Ayrı giriş ve otopark alanı

  • Her iki yanında doğal peyzaj düzenlemesi

  • İç Mekan Düzeni:

    • Bahçe manzaralı gömme çalışma masası

    • Küçük toplantı alanı

    • Banyo ünitesi

    • Mini mutfak ve dolap ünitesi

Ahşap detaylar, açıkta kalan kenevir beton yüzeyleri tamamlıyor.

Sürdürülebilir Yapı Malzemesi: Kenevir Betonu (Hempcrete)

Kenevir betonu, sürdürülebilir mimarlığın yükselen yıldızlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu yenilikçi yapı malzemesi, kenevir bitkisinin sap kısmından elde edilen özün kireç bazlı bir bağlayıcı ile karıştırılmasıyla oluşturuluyor. Geleneksel betondan farklı olarak, çevre dostu özellikleri ve ekolojik ayak izinin düşüklüğü ile dikkat çekiyor.

En önemli özelliklerinden biri karbon negatif bir malzeme olması. Üretiminde kullanılan kenevir bitkisi, yetişme sürecinde atmosferden önemli miktarda CO2 emerek depoluyor. Bunun yanında, mükemmel termal ve akustik yalıtım özellikleri sunan kenevir betonu, yapılarda nem dengesini düzenleyerek iç mekan hava kalitesini de artırıyor. Geleneksel betona kıyasla çok daha hafif olan bu malzeme, doğal yangın direnci ve zararlılara karşı dayanıklılığı ile de öne çıkıyor.

Kenevir betonu, yapılarda çoğunlukla duvar dolgu malzemesi olarak kullanılıyor. Bunun yanında iç ve dış duvar yalıtımı, çatı yalıtımı ve döşeme yalıtımı gibi alanlarda da tercih ediliyor. Sağlıklı iç mekan havası sağlaması, enerji verimliliğini artırması ve tamamen geri dönüştürülebilir olması, bu malzemeyi sürdürülebilir mimarlık projeleri için ideal bir seçenek haline getiriyor.

Ancak her yapı malzemesinde olduğu gibi kenevir betonunun da bazı sınırlamaları bulunuyor. Örneğin, yük taşıyıcı olarak kullanılamıyor ve mutlaka bir taşıyıcı sistem ile birlikte uygulanması gerekiyor. Geleneksel betona göre daha uzun bir kuruma süresine sahip olması ve uygulamanın uzman işçilik gerektirmesi de diğer önemli noktalar arasında yer alıyor. Buna rağmen, sürdürülebilir yapı malzemelerine olan ilginin artmasıyla birlikte kenevir betonu, modern mimarlıkta giderek daha fazla tercih edilen bir alternatif haline geliyor.

Sürdürülebilir Yaklaşım

Van Laethem'in belirttiğine göre, proje aynı zamanda bir öğrenme süreci olarak değerlendirildi. Özellikle kenevir betonu uygulaması, hem maliyet düşürme hem de malzemeyi daha iyi tanıma fırsatı sundu. Mimari ofis, bu deneyimi bir atölye çalışmasına dönüştürerek diğer kendi kendine inşa eden kişilere de bu malzemeyi tanıtma fırsatı buldu.

İç mekanda malzemelerin doğal görünümleri korundu ve herhangi bir kaplama ya da süsleme uygulanmadı. Van Laethem'in ifadesiyle, "Doğal malzemeler zaten doğal bir atmosfer yaratıyor, başka bir şey eklemeye gerek yok."

Bu proje, sürdürülebilir mimarlık uygulamalarının küçük ölçekli yapılardaki başarılı bir örneği olarak öne çıkıyor.

4
1 yanıt
Cadman
 · ✒️