İlk olarak sayın cumhurbaşkanımız tarafından kullanılmış olduğu düşünülmektedir. mimarlık camiası tarafından pek kabul görmeyen ve sıkça eleştirilen bir tanımlama olmakla birlikte özellikle geleneksel mimari anlayışa odaklanan ve binaların yatay bir düzlemde, genellikle toprak seviyesine yakın olarak inşa edildiği bir tasarım yaklaşımını ifade ettiği aşikardır. yani, bu tür mimari projelerde binalar genellikle yerle temas eder ve yatay bir yapıya sahiptirler. yerle temas derken maksimum 4 katı geçmeyen binaların göğü yarma yarışına girmedikleri bir mimari türü olabilir. i̇şte yatay mimariye örnek olarak gösterilebilecek bazı ünlü projeler:
fallingwater, abd (frank lloyd wright): fallingwater, frank lloyd wright tarafından tasarlanan ünlü bir yatay mimari örneğidir. bu ev, doğal çevresine mükemmel bir şekilde entegre edilmiştir ve birçok yatay düzlemle karakterize edilir.
case study house program, abd: 1945 ile 1966 yılları arasında gerçekleşen case study house programı, modern mimariyi yatay mimari örneklerle tanıtan bir projedir. bu program kapsamında tasarlanan bir dizi ev, yatay çizgilere ve düz çatılara sahiptir.
farnsworth house, abd (mies van der rohe): ludwig mies van der rohe tarafından tasarlanan farnsworth house, minimalizmi ve yatay çizgileri vurgular. cam duvarları ve yatay bir çatısı bulunur.
villa savoye, fransa (le corbusier): le corbusier tarafından tasarlanan villa savoye, modernist mimarinin önemli bir örneğidir. bu bina, yatay çizgileri, terasları ve açık alanları kullanarak modern bir konutun tasarımını temsil eder.
taliesin west, abd (frank lloyd wright): frank lloyd wright’ın taliesin west projesi, yatay bir mimari anlayışı benimser ve çölün ortasında doğal malzemelerle inşa edilmiştir.
bu örnekler, yatay mimari yaklaşımın farklı dönemlerde ve stillerde nasıl uygulandığını göstermektedir. yatay mimari, çevresiyle uyumlu, genellikle doğal malzemelerle inşa edilen ve yatay düzlemi vurgulayan tasarımları içerebilir.
Recep Tayyip Erdoğan'ın 2017'deki Şehircilik Şurası ve 2018 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri öncesinde ortaya attığı bir eleştiri, şehirlerin geçmişte 'yatay mimari' ile geliştiğini ancak son zamanlarda 'dikey mimari veya yapılaşmaya' geçildiğini ifade etmişti. Bu eleştirel yaklaşım, zamanla konuyla ilgili kurumlar, bazı akademisyenler ve uzmanlar tarafından da dile getirilmeye başlandı. 'Osmanlı-Selçuklu' tarzı mimariye benzer şekilde, 'dikey mimari' olarak nitelendirilen aşırı yüksek ve yoğun yapılaşmanın, mevcut kentlerin sorunlu olduğu, aslında tercih edilmesi gerekenin ise 'yatay mimari' yani düşük katlı yapılaşma olduğu şeklinde bir önerme giderek yaygınlaşmaya başladı.
Mimarlık ve şehircilik literatüründe 'yatay mimari', 'dikey mimari' diye bir kavram yok. Bunlar, siyasetin kamuoyuna sunduğu, ihdas ettiği kavramlar.
kullanım kolaylığı bakımından ifade gücünü zenginleştiren, farklılık katan bir yaklaşım neden beğenmiyorsunuz? illa antin kuntin tabirler, anlaşılmaz tanımlamalar, fularlı pipolu sanat sepet tayfa lafları, süslü retorikler mi arıyorsunuz. mis gibi 3 4 katı geçmeyen yapılaşmayı anlatan iki kelimelik tanım işte.
g*tünüzden üslup uydurmayın lütfen. yatayı, dikeyi, çaprazı..
