Uzam

Uzamsal zeka, kendini üç boyutta ifade edebilme, yönünü bulabilme zekasıdır, denizciler, mühendisler, cerrahlar, heykeltıraşlar, ressamlar, mimarlar için faydalıdır. (*)

Uzam kavramı, mimarlık alanında temel bir öneme sahip olup, mekanın algılanması, deneyimlenmesi ve tasarlanması süreçlerinde kritik bir rol oynamaktadır. Mimari bağlamda uzam, fiziksel boyutların ötesine geçerek, sosyal, kültürel ve psikolojik boyutları da içeren çok katmanlı bir kavram olarak karşımıza çıkar.

Ünlü mimar ve teorisyen Christian Norberg-Schulz, "Genius Loci: Towards a Phenomenology of Architecture" adlı eserinde uzamı şöyle tanımlar:

"Space is more than a mathematical concept; it is existential... The existential space is the concrete space of man's orientation in the environment."

(Türkçesi: "Uzam matematiksel bir kavramdan daha fazlasıdır; varoluşsaldır... Varoluşsal uzam, insanın çevresindeki yöneliminin somut alanıdır.")

Bu tanım, uzamın sadece fiziksel bir gerçeklik olmadığını, aynı zamanda insanın çevresiyle kurduğu ilişkinin ve bu ilişki üzerinden oluşturduğu anlamların da bir ifadesi olduğunu vurgular.

Mimarlık tarihçisi ve teorisyeni Sigfried Giedion, "Space, Time and Architecture" adlı eserinde mimari uzamın tarihsel gelişimini ele alır ve şöyle der:

"Architecture, besides its practical aspects, has a meaning and an emotionally expressive quality. The past shows clearly how the spatial conception of every period comes to be a symbol of its attitude toward the world."

(Türkçesi: "Mimarlık, pratik yönlerinin yanı sıra, bir anlama ve duygusal olarak ifade edici bir niteliğe sahiptir. Geçmiş, her dönemin uzamsal kavrayışının, dünyaya karşı tutumunun bir sembolü haline geldiğini açıkça göstermektedir.")

Bu bakış açısı, mimari uzamın toplumsal ve kültürel bağlamdan ayrı düşünülemeyeceğini, her dönemin kendi uzam anlayışını ürettiğini vurgular.

Türk mimarlık teorisyeni Uğur Tanyeli, "Mimarlığın Aktörleri: Türkiye 1900-2000" adlı kitabında Türkiye özelinde mimari uzamın dönüşümünü inceler ve şöyle bir tespitte bulunur:

"Modernleşme sürecinde Türkiye'de mimari uzam algısı, geleneksel içe dönük yapıdan dışa açık, kamusal alanı önceleyen bir yapıya evrilmiştir. Bu dönüşüm, sadece fiziksel mekanın değil, toplumsal ilişkilerin ve yaşam biçimlerinin de değişimini yansıtır."

Bu tespit, mimari uzamın toplumsal değişimlerle olan sıkı ilişkisini gözler önüne serer.

Fransız filozof Gaston Bachelard, "La Poétique de l'Espace" (Uzamın Poetikası) adlı eserinde mimari uzamın psikolojik boyutlarına odaklanır:

"L'espace saisi par l'imagination ne peut rester l'espace indifférent livré à la mesure et à la réflexion du géomètre. Il est vécu. Et il est vécu, non pas dans sa positivité, mais avec toutes les partialités de l'imagination."

(Türkçesi: "İmgelem tarafından kavranmış uzam, geometricinin ölçüm ve düşüncesine teslim edilmiş kayıtsız bir uzam olarak kalamaz. O yaşanmıştır. Ve pozitifliği içinde değil, imgelemenin tüm taraflılıklarıyla yaşanmıştır.")

Bachelard'ın bu görüşü, mimari uzamın sadece fiziksel ölçülerle değil, kullanıcıların deneyimleri ve hayal güçleriyle de şekillendiğini vurgular.

Çağdaş mimarlık teorisyeni Juhani Pallasmaa, "The Eyes of the Skin: Architecture and the Senses" adlı eserinde mimari uzamın algılanmasında çoklu duyusal deneyimin önemini vurgular:

"The perception of architectural space implies the unconscious tactile measurement of scale and details, texture and weight, temperature and variations in illumination."

(Türkçesi: "Mimari uzamın algılanması; ölçek ve detayların, doku ve ağırlığın, sıcaklık ve aydınlatmadaki değişimlerin bilinçsiz dokunsal ölçümünü içerir.")

Bu yaklaşım, mimari uzamın sadece görsel değil, tüm duyularla deneyimlenen çok boyutlu bir kavram olduğunu ortaya koyar. uzun lafın kısası uzam kavramı, fiziksel, sosyal, kültürel, psikolojik ve duyusal boyutları içeren kompleks bir yapı olarak karşımıza çıkar. Bu çok boyutlu yapı, mimarların mekan tasarımında sadece işlevselliği değil, kullanıcı deneyimini, toplumsal bağlamı ve kültürel anlamları da göz önünde bulundurmasını gerektirir. Uzam, mimari tasarımın temel bir bileşeni olarak, insanın çevresiyle kurduğu ilişkiyi şekillendiren, anlam üreten ve deneyim yaratan bir kavram olarak mimarlık teorisi ve pratiğinde merkezi bir rol oynamaya devam etmektedir.

sürdürülemez mimari
 · Midjourney mimarı