Mimarlık perspektifinden kiriş, yapı elemanları arasında hem işlevsel hem de estetik açıdan önemli bir rol oynayan yatay taşıyıcı elemandır. Tarih boyunca mimarlar, kirişleri sadece yapısal bir gereklilik olarak değil, aynı zamanda (bkz:mekan)ın karakterini belirleyen ve (bkz:mimari ifade)yi güçlendiren bir unsur olarak kullanmışlardır. (bkz:Antik Yunan tapınakları)ndaki görkemli mermer kirişlerden, Ortaçağ katedrallerindeki ahşap çatı kirişlerine kadar, bu elemanlar yapıların kimliğini oluşturan temel öğeler arasında yer almıştır. (bkz:Modern mimarlık)ta ise kirişler, özellikle brutalist akımın etkisiyle, çıplak beton formlarıyla yapının dürüst ve yalın ifadesini vurgulayan elemanlara dönüşmüştür. Mies van der Rohe'nin ünlü Farnsworth Evi'nde olduğu gibi, çelik kirişlerin görünür bırakılması, yapının şeffaflığını ve hafifliğini artıran bir tasarım stratejisi olarak benimsenmiştir. Günümüz mimarisinde ise kirişler, sadece taşıyıcı işlevleriyle değil, aynı zamanda mekan organizasyonunu yönlendiren, ışığı kontrol eden ve hatta enerji verimliliğini artıran çok işlevli elemanlara dönüşmüştür.
Mühendislik açısından kiriş, üzerine gelen yükleri taşıyarak bu yükleri düşey taşıyıcı elemanlara (kolon veya duvarlara) ileten yatay yapı elemanıdır. Kirişlerin tasarımı, yapı mühendisliğinin temel konularından biridir ve malzeme bilimi, (bkz:mukavemet) ve statik gibi birçok disiplinin bilgilerini bir araya getirir. Tarihi süreç içerisinde, kirişlerin mühendislik anlayışı büyük bir evrim geçirmiştir. Başlangıçta ampirik yöntemlerle tasarlanan kirişler, 19. yüzyılda gelişen (bkz:malzeme bilimi) ve yapı mekaniği teorileriyle daha bilimsel bir temele oturtulmuştur. Özellikle çelik ve betonarmenin yaygınlaşmasıyla birlikte, kirişlerin taşıma kapasiteleri ve açıklıkları önemli ölçüde artmıştır. Modern mühendislikte kirişler, sonlu elemanlar yöntemi gibi ileri hesaplama teknikleriyle optimize edilmekte, böylece daha hafif ve daha uzun açıklıklı yapıların inşası mümkün olmaktadır. Ayrıca, deprem mühendisliğinin gelişmesiyle birlikte kirişler, yapının sismik performansını artıran kritik elemanlara dönüşmüş, enerji sönümleme ve yük dağıtımı gibi işlevler de üstlenmiştir.
Hem mimarlık hem de mühendislik alanlarında kirişler, yapı teknolojisindeki ilerlemelerle sürekli evrim geçiren dinamik elemanlardır. Günümüzde, sürdürülebilirlik kaygıları ve (bkz:dijital fabrikasyon) teknikleriyle birlikte kirişlerin tasarımı ve üretimi yeni bir boyut kazanmıştır. Parametrik tasarım araçları, kirişlerin form ve performansını optimum düzeye çıkarmak için kullanılırken, (bkz:3D baskı) gibi yenilikçi üretim yöntemleri, geleneksel yöntemlerle imkansız olan karmaşık geometrilere sahip kirişlerin üretilmesine olanak tanımaktadır. Bu gelişmeler, mimarlar ve mühendislerin kirişleri daha yaratıcı ve verimli şekillerde kullanmalarına, böylece daha yenilikçi ve sürdürülebilir yapılar tasarlamalarına imkan vermektedir.