Andrea Palladio (1508-1580), İtalyan Rönesans mimarisinin en etkili isimlerinden biridir. Asıl adı Andrea di Pietro della Gondola olan sanatçı, Padova'da mütevazı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir.
Taş ustası olarak başladığı kariyerinde, dönemin önemli hümanisti Giangiorgio Trissino'nun himayesine girerek klasik mimari eğitimi almış ve "Palladio" lakabını kazanmıştır.
Palladio'nun mimari yaklaşımı, antik Roma mimarisinin prensiplerini Rönesans dönemi ihtiyaçlarıyla harmanlayan özgün bir senteze dayanır. En önemli eseri olan "Dört Kitap Üzerine Mimarlık" (I Quattro Libri dell'Architettura, 1570), mimarlık tarihinin en etkili teorik çalışmalarından biri olarak kabul edilir. Kitapta matematik, oran ve simetri gibi klasik prensipleri modern yapı ihtiyaçlarıyla birleştiren bir sistem ortaya koymuştur.
Palladio'nun mimari felsefesi üç temel prensibe dayanır:
Utilitas (işlevsellik)
Firmitas (sağlamlık)
Venustas (güzellik)
James Ackerman, "Palladio" adlı eserinde şöyle der: "Palladio'nun dehasının özü, klasik mimari grameri gündelik yaşamın ihtiyaçlarına uyarlama becerisinde yatar. O, antik örnekleri körü körüne taklit etmek yerine, onları yeniden yorumlamıştır."
Palladio'nun en önemli yapıları arasında Villa Rotonda, Villa Barbaro ve San Giorgio Maggiore Kilisesi sayılabilir. Özellikle villalarında geliştirdiği tasarım dili, "Palladyan stil" olarak anılır ve sonraki yüzyıllarda İngiltere'den Amerika'ya kadar geniş bir coğrafyayı etkilemiştir.
Rudolf Wittkower, "Architectural Principles in the Age of Humanism" kitabında şunu vurgular: "Palladio'nun villa tasarımları, tarımsal üretim merkezi olma işleviyle soylu bir yaşam alanı olma özelliğini kusursuz bir dengede birleştirir."
Palladio'nun mimarlık tarihindeki önemi şu noktalarda özetlenebilir:
Klasik mimarinin modern yorumunu oluşturması
Yapı tipolojilerini sistematik biçimde ele alması
Mimari oranlar konusunda geliştirdiği matematiksel sistem
Villa mimarisine getirdiği yeni yaklaşım
Mimarlık teorisi ve pratiğini başarıyla birleştirmesi
2009 yapımı "Palladio: The Architect and His Influence" belgeselinde mimar Richard Rogers şöyle der: "Palladio'nun mirası sadece binaları değil, mimarlığı düşünme biçimimizi değiştiren felsefi yaklaşımıdır."
Günümüzde Palladio'nun eserleri, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almaktadır. "Vicenza Kenti ve Veneto'daki Palladio Villaları" başlığıyla listeye alınan bu yapılar, her yıl binlerce mimarlık öğrencisi ve araştırmacı tarafından ziyaret edilmektedir.
Palladyo'nun etkileri modern mimariye kadar uzanır. Peter Eisenman gibi çağdaş mimarlar, onun oran sistemlerini ve geometrik yaklaşımını yeni bağlamlarda yorumlamaya devam etmektedirler. Philip Johnson'ın sözleriyle: "Palladio'nun prensipleri, mimarlığın zamansız değerlerini temsil eder."